
Ergenlerde Sosyal Medya Bağımlılığı ve Öz Saygı
Günümüzde sosyal medya, özellikle ergen bireylerin günlük yaşamlarının ayrılmaz bir parçası hâline gelmiştir. Teknolojik gelişmelerle birlikte sosyal medya platformları, iletişim, eğlence ve kendini ifade etme alanlarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Ancak bu yaygın kullanım, bireysel psikoloji üzerinde çeşitli etkiler yaratmakta, özellikle ergenlik dönemi gibi kimlik gelişiminin yoğun yaşandığı bir süreçte bazı risk faktörlerini beraberinde getirmektedir.
Sosyal medya bağımlılığı, bireyin sosyal medya kullanımı üzerinde kontrolünü kaybetmesi ve bu durumun günlük yaşam aktivitelerini olumsuz etkilemesi olarak tanımlanabilir. Ergenlerde bu bağımlılığın sık görülmesinin nedenleri arasında sosyal kabul görme isteği, akran baskısı, kimlik arayışı ve dijital ortamda aidiyet hissi önemli yer tutar. Sürekli bildirim kontrolü, gönderi paylaşımı ve beğeni sayısı gibi davranışlar, sosyal medya bağımlılığının belirgin göstergeleridir.
Öz saygı, bireyin kendine yönelik olumlu ya da olumsuz değerlendirmeleridir. Yüksek öz saygı, bireyin kendini değerli ve yeterli hissetmesini sağlarken; düşük öz saygı, yetersizlik, değersizlik ve başkalarıyla kıyaslama gibi olumsuz duygulara yol açabilir. Ergenlik dönemi, bireyin kendilik algısını oluşturduğu ve dış dünyadan aldığı geri bildirimlerle kendini tanımlamaya çalıştığı kritik bir süreçtir. Bu dönemde sosyal medyada karşılaşılan idealleştirilmiş bedenler, yaşam tarzları ve başarı öyküleri, bireyin kendini değersiz hissetmesine ve düşük öz saygıya neden olabilir. Yapılan araştırmalar, sosyal medya bağımlılığı ile düşük öz saygı arasında anlamlı bir ilişki olduğunu göstermektedir.
Aşırı sosyal medya kullanımı, bireyin gerçek hayattaki ilişkilerinden uzaklaşmasına, yalnızlık duygusuna ve kendilik algısında bozulmaya yol açabilir. Özellikle beğeni ve takipçi sayısıyla öz değerini ilişkilendiren ergen bireylerde, sosyal onay ihtiyacının karşılanamaması durumunda öz saygı düzeylerinde ciddi düşüşler gözlemlenmektedir. Ergenlik dönemindeki bireylerin sosyal medya kullanım alışkanlıkları, psikolojik sağlıkları üzerinde doğrudan etkiler yaratmaktadır.
Sosyal medya bağımlılığı, öz saygının zedelenmesine yol açabilirken; sağlıklı dijital alışkanlıklar, bireyin öz farkındalığını ve benlik değerini destekleyebilir. Bu nedenle ailelere, öğretmenlere ve rehberlik uzmanlarına önemli görevler düşmektedir.
Ergenlerin dijital okuryazarlık becerileri geliştirilmeli ve çevrim içi ortamda karşılaştıkları içeriklerin farkındalığı kazandırılmalıdır. Böylece sosyal medyanın olumsuz etkileri en aza indirilebilir ve genç bireylerin sağlıklı bir benlik algısı geliştirmeleri desteklenebilir.